Sevgili okurlarım: Bu haftaki yazım da görme engelliye nasıl davranırız konusunu işleyeceğim. Bir ara alıntı yaparak İnternetten paylaştığım yazıyı, çok açıklayıcı olması nedeniyle, sizlerinde okuması için paylaşmak istiyorum. Yazarını bulamadığım, güzel bir yazı. . "Karşımızdakinin görme seviyesinin kişiden kişiye değiştiğinin bilincinde olmalıyız.

“Bazı insanların görüşleri bulanıktır veya mesafe ya da hız algılayamazlar, bazıları benzer renkteki veya şekillerdeki cisimleri ayırmakta zorlanırlar. Bazıları çok yakındakileri görüp orta ve uzun mesafeyi göremezler, bazılarının ise görüş açıları çok dardır. Genelde, görme bozukluğu olan insanların çoğunun belli bir görme kapasitesi vardır, hiçbir şekilde göremeyenlerin oranı oldukça (%4 mertebesinde) düşüktür.

Çoğu insan bilgi edinmede temel olarak görme duyusunu kullanır. Bu sadece okuma yazma için değil, aynı zamanda sosyal iletişim için ve gündelik hayatı idame ettirmek için de geçerlidir. Görme yetisini yitirmiş olmak bir öğrencinin eğitim hayatına oldukça dezavantaj getirmesine karşın pek çoğu başarıyla eğitimlerini tamamlayarak diplomalarını alıp iş hayatına da başarıyla katılabilmişlerdir.

Görme özürlü kimselerin hepsi beyaz baston kullanmazlar, hepsi Braille alfabesi bilmezler, hepsinin rehber köpeği yoktur. Gündelik yaşam veya eğitim için kullanılan özel araçlardan faydalanabilmesi için bir öğrenci yasal olarak kör sayılmış olabilir.

Gözleri tamamen görmeyen veya görme bozukluğu olan kişiler için işitme ve dinlemenin çok önemli bir yeri vardır. Vücut dilini veya yüz ifadelerini görmedikleri için, bu kişilerin başkalarının tutumlarını ancak kulak yoluyla, yani ses tonu ve tınısıyla algılayabildiklerini unutmayın. Konuşurken başı başka tarafa çevirmek veya aynı anda kağıtları karıştırarak ses çıkarmak, ya da konuşma sırasında anladığını teyid için sözlü iletişim yerine farklı bir hareketle reaksiyon göstermek ilgisizliğe ve yanlış anlamalara yol açabilir.

Nezaket Kuralları:

* Günlük ortamlarda birisiyle tanıştığınız zaman kendinizi açıkça tanıtın, keza yanınızdakileri de tanıştırırken size göre bulundukları konumları da belirtin.

* Hemen karşınızdakinin yardımınıza muhtaç olduğunu varsaymayın. Görme engelli birisine yardım etmek istediğinizde ilk önce ne yapabileceğinizi sorun, normalde kolunuza girmesini önerebilirsiniz. Onları koluna girip yönlendirmek yerine onların sizin kolunuza girmesine izin verin ve bu yöntemle onlara rehberlik edin.

* Birisini yönlendirirken açık seçik anlatımda bulunun. Örneğin “dikkat basamak var,” yerine “dikkat aşağıya inen bir tane basamak var” demek daha açıklayıcı olur.

* Birisine yer verirken ne yapmakta olduğunuzu anlatıp, o kimsenin elini koltuğun veya sandalyenin koluna ya da arkasına doğru yönlendirin ki nereye oturacağını el yordamıyla kolayca bulsun.

* Topluluk içinde konuşmalarda o kimseye hitaben konuştuğunuzda adını söyleyin.

* Sohbeti bitirdiğinizde ya da o kimsenin yanından ayrılırken ona haber verin; onu kendi kendine konuşur halde bırakmayın.

* Daha evvel bulunmadıkları bir mekana görme engelli birisini alırken mekanla ilgili bilgi verin. Konumu (şekli, büyüklüğü, pencereleri, kapıları) ve içerde bulunanlar (insanlar, eşyalar) hakkında bilgilendirin.

* Kapıları ya ardına kadar açın veya tam kapalı tutun. Engelli vatandaşlarımıza nasıl davranmalıyız yazı dizimize diğer haftalarda da devam edeceğiz.