İsrail ve Hollanda gibi ülkelerden temin edilen kısırlaştırılmış tohumlara inat doğal sebze yetiştiren emekli öğretmen Mustafa Bakay, ürettiği ürünlerden tohum elde ediyor. Türkiye’nin birçok ilinden getirdiği ata tohumlarını bahçesinde yetiştiren Bakay, çoğalttığı tohumları ücretsiz dağıtıyor. Kısırlaştırılmış tohumlara karşı ata tohumu kullanılması gerektiğini ifade eden Mustafa Bakay, kendisi gibi gönüllü üreticilere tohumları ücretsiz bir şekilde gönderiyor.
Birlik ve Dayanışma Bahçeleri Grubu adı verilen gönüllü üreticilerin yer aldığı platform ile birlikte hareket ettiklerini ifade eden Mustafa Bakay, “Yaklaşık 6 -7 yıldır bu işe gönül verdim. Bu ata tohumlarını çoğaltıp ücretsiz bir şekilde yurt genelinde Birlik ve Dayanışma Bahçeleri grubu üyesi olarak 25 kişilik çekirdek kadroyla 11 ilde fiili olarak yapmaktayız. Bütün üye arkadaşlar çekirdek kadroda olmak kaydıyla Türkiye’yi il il, ilçe ilçe, köy köy geziyoruz. Yok olmaya yüz tutmuş bu ürünlerimizi derleyip, toplayıp çoğaltıyoruz. Çoğaltma aşamasında ki teknik bütün özellikleri, ilaçlama da doğal ilaçlama da, doğal gübre kullanımında, toprak hazırlığında, yetiştirme aşamasında edindiğimiz tecrübeleri üyelerimizle paylaşıyoruz. Onlara bu aşamada da üretmesi konusunda yardımcı oluyoruz. Türkiye’de ben bu işe gönüllüyüm, ben üreteyim, ülkeme ve ülkemin insanlarına, dünyadaki insanlara benimde bir parça katkım olsun düşüncesine sahip olan değerli insanlara ulaştırıyoruz. Onlarında bizim gibi üretip bu tohumları ücretsiz bir şekilde yurt genelinde dağıtılmasında bize katkıda bulunmasını sağlıyoruz” dedi.
125 kilogram ata tohumu dağıtılacak
Türkiye’nin çok zengin bir iklimi olduğunu söyleyen Bakay, “Bu ülkemizde ki değerler yıllarca belirli güçler tarafından talan edilmiş ve yok edilmiş. Bize onun yerine kısırlaştırılmış, genetiğiyle oynanmış tohumları bize dayatmışlardır. Bu dayatmanın karşılığında da hem kimyasal ilaçlar satarak hem kimyasal gübreler satarak hem toprağımızı bozarak hem de tohumlarımızı bozarak bizim sağlığımızla oynadılar. Sağlığımızla da oynandığında bizim hastalık edindiğimiz bu nedenlere bağlı edindiğimiz hastalıklara karşı da ilaçlar satarak bizi sömürmüşler. Biz her alanda yapılan bu sömürüye karşı milli bir uyanış, insani bir uyanış sergileme adına yapmaktayız. Geçen sene biz bu dağıtımda 87 kilogram tohumu 5 bin kişiye ulaştırdık. Bu sene şuan ki süreçte de 125 kilogram tohumu elden ve kargo ile bu gönderdiğimiz kişiler sadece kargo ücretini ödemek kaydıyla 12 bin civarı kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu hedefimizde paketleme işlemini yapmaya devam ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Üretmeyen toplum kör olmaya mahkûmdur”
Toplum olarak üretimin olması gerektiğini vurgulayan Mustafa Bakay, şu ifadelere yer verdi:
“Üreten topluma dönüşmek gerekiyor, üretmeyen toplum kör olmaya mahkûmdur. Bizim de üreten toplum haline dönüşmemiz gerekiyor. Ülke ekonomisine sağlıklı sürdürülebilir gıdaları onlara sunabilmek gerekiyor. Bizim çocuklarımıza ulaştırılacak bu emanetleri koruyup kollamak insani vazifemizdir. Bu çocuklarımıza sağlıklı sürdürülebilir tohumlarla buluşabilmesi için gelecek nesillerimiz, bizim bunları üretip çoğaltıp bütün Türkiye genelinde yaygınlaştırıp hatta dünya genelinde yaygınlaştırıp küresel güçlerin insanlığı ve ülkemizi sömürmesine engel olmaya çalışmaktır.”
