İnsan kendine yakışanı yapmıyor ama kendinden uzaklaştıkça uzaklaşıyor. Mesela; hak ve hakikate yabancılaşıyor, insani değerlere karşı savaş açıyor.

Peki, en güzel kıvamda yaratılan insan kendisini aşağıların aşağısı konumuna sürükler de neden kendisine yakışanı yapmaz?

Allah(cc) insana akıl, irade ve vicdan vermiş.Fıtratını iyi ve güzel olan ne varsa onlarla güçlendirmesini, fıtratına yatırım yapmasını, bütün bunları ahlak ile taçlandırmasını istemiş.

Rabbimiz(cc), bütün bunlar yetmemiş insanlığa örnek bir peygamber (Ahzap Sur, 33/21) ve o peygamberle beraber vahiy ve hak din göndermiş. (Ali İmran Sur, 3/19)

İnsan ise Alak Suresinin 6-7. ayetlerinde buyrulduğu gibi“Hayır! Şüphesiz ki insan, kendini zengin (ihtiyaçsız) gördüğü için azar!”

Hadi küffarın kutsallara savaş açmasını anlamak mümkün ama “Ben Müslümanım!” diyen bir kimsenin Rabbimizin gönderdiği bu lütuflara nankörlük etmesi elbette yadırganacak bir durumdur.

“Bir kimse hem müslümanım!” diyecek hem başıboş bırakılacağını zannedecek, (Kıyamet Sur, 75/36) hem kendi kendine yettiğini zannedecek (Alak Sur, 96/7) hemde her arzu ettiği şeye sahip olabileceğini zannedecek? (İnsan Sur, 54/23)

Elbette ki insanı içine düştüğü bu yanılgı ve yenilgiden kurtaracak akıl, irade, ruh, heyecan ve birikimi Allah(cc) her kuluna lutfetmiştir. “Ben Müslümanım!” diyen bir kimsenin bu yanılgı ve yenilgilerden kurtulması zor olmasa gerek.

Bir kims“Hem Müslümanım!” diyecek hemde kendi kendisini kendi eliyle tehlikeye atacak. Düşünsenize modern çağın tuzakları o kadar çok ki. Ve bu tuzaklar bir bir yutuyor insanoğlunu. İnsanoğlu kendi eliyle kendini zindanlara atar olmuş, kuyuların dibine bırakır olmuş, ateşlerin içinde yakar olmuş, denizlerin dibinde boğulur kılmış.

Ancak;

İbrahim’ce bir duruş sergilerse kurtulacak ateşten.

Yunus’ca bir niyaz ile kurtulacak balığın karnından.

Samimi bir yalvarış ile kurtulacak tufandan.

Muhammedi bir tavır ve ahlak ile kurtulacak zulmün, şirkin ve batılın tüm karanlıklarından.

"Ancak kim dönüş yapar, (yürekten) inanır ve sorumlu davranırsa, Allah işte böylelerinin kötü gidişatını iyi gidişata tebdil edecektir: hem zaten Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır!" Furkan Sur, 25/70

Kim;

“Bittim Ya Rab!” demişte Rabbimiz o kuluna “Yettim ey kulum!” dememiş.

O(cc)’na bir adım gitmişde Rabbimiz ona on adım atmamış.

O(cc)’na yürüyerek gelmişde Rabbimiz ona koşarak gitmemiş.

O(cc)’nun dinini/davasını dert edinmişte Rabbimiz onun dünya ahiret dertlerini satın almamış.

Kısaca;

Davası Allah olanın başka arayışa ne ihtiyacı olaki?

“ALLAH kuluna kafî değil mi?” (Zümer Sur, 39/36) Allah yetmezse kim yeter? 

"…Varılacak güzel yer, yalnızca Allah'ın katındadır!" (Ali İmran, 3/14)

Allah’ın yoksa neyin var; Allah’ın varsa neye muhtaçsın?

Allah kuluna yeter, Allah yetmezse ne yeter?