Rusya Devlet Başkanı Putin’in Moskova’daki görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Adana Mutabakatı” nı anımsatmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Erzurum belediye başkan adayları tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada “Adana Mutabakatı baba Esad döneminde atılmış imzalardır. Birinin bizi davet etmesine gerek yok. Bu imza herhangi bir olumsuz gelişmede o topraklara girmenin önünü açıyor ”demişti.

Şimdi, Putin’in açıklamalarının şifreleri araştırılıyor. Mutabakat konusunda da çeşitli çevrelerden çeşitli yorumlar geliyor. Bazıları “Putin’in açıklamaları Türkiye’nin Şam ile masaya oturması gerektiğini gösteriyor” derken, bazıları da tam tersini iddia ediyor ve “Adana Mutabakatı fırsat olmalıdır” diyor.

İlerleyen zaman içinde bu konu netlik kazanacak.

Adana Mutabakatı’nı yürüten dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin yaptığı değerlendirmede, Adana Mutabakatı konusunda “yalan yanlış görüşler” dile getirildiğini ifade etti. Mutabakatın, Suriye’de yapılacak operasyonların Suriye yönetimi ile birlikte yapılmasını içerdiğini söyledi.

“Biz her altı ayda bir toplanır, süreci değerlendirirdik. Ben Türk tarafının başındaydım. Teröre karşı işbirliği içinde olduk. Suriye samimi davrandı. Hatta 2011 yılında İdlib’de yapacakları operasyonu bile bize bildirdiler. Adana Mutabakatı’nın ruhu Türkiye ile Suriye yönetiminin işbirliğidir. Suriye yönetimi ile birlikte teröristlere karşı her türlü önlemi alabiliriz. , Adana Mutabakatı’nın Suriye’ye 50 kilometre girme hakkı verdiği iddiaları doğru değildir, apar topar bu iddiaların gündeme gelmesinin art niyetli ve Türkiye ile Suriye yönetiminin anlaşmasını önleme amaçlı olduğunu düşünüyorum. “

Uzun yıllar terörle mücadelede görev yapmış eski Asayiş ve Harp Akademileri Komutanı emekli Orgeneral Necati Özgen de, Adana Mutabakatı’nın önemine dikkat çekti. Mutabakatın bugüne kadar yapılamayan Suriye yönetimi ile işbirliğinin önünü açması gerektiğini ifade eden Özgen, şu görüşleri savunuyor:

“Moskova’da yapılan görüşmede Adana Mutabakatı’nın ayrıntılı olarak görüşüldüğü anlaşılıyor. Yapılan açıklamalara göre bu konuda bir anlayış birliğine de varılmış. Bu iyi bir şey. Adana Mutabakatı fırsat olmalı. Suriye yönetimi ile işbirliğine gidilmeli. Zaten Adana Mutabakatı da bunu öngörüyor. Adana Mutabakatı esas alınarak, Fırat’ın doğusundaki Türkiye’yi tehdit eden terör sorununu da çözeriz.”

Şimdi soru şu:

Münbiç’e yapılması planlanan askeri operasyon ne olacak?

Bunun yanıtını da Cumhurbaşkanı Erdoğan veriyor:

“Bize Münbiç’i teröristlerden temizleyeceğiz diyenler, temenni ederim ki verilen son sözlerle bunu yerine getirirler. Sabrımız sınırsız değildir, bize verilen sözlerin yerine getirilmesini sonsuza kadar bekleyecek değiliz. Bir güvenli bölge ya da tampon bölge sözünün birkaç ay içinde yerine getirilmesini bekliyoruz. Aksi takdirde güvenli bölgeyi biz oluşturacağız. Müttefiklerimizden Türkiye’nin bu çabasına lojistik destek beklemekteyiz. Güvenli bölge konusunda BM’nin de bu işe uygun bir kabiliyeti olmadığını birçok örneğe bakarak görüyoruz. Bu bölgenin gerçek anlamda güvenliğini işlerliğini sağlayacak tek güç Türkiye’dir. Bu meselenin çözümüne katkı sağlayacak sahadaki fiili kontrolün de bizde olması gerekiyor. Bunun dışındaki çözüm tekliflerine kapalı olduğumuzu beyan ediyoruz. Bedeli olacaksa onu da ödemeye hazırız. Sahadaki fiili kontrolün bizde olması gerekiyor. Türkiye olarak bunun dışındaki tüm çözüm tekliflerine kapalıyız.”

Özetleyelim:

Adana Mutabakatı, görüldüğü gibi, Türkiye’nin istediği gibi doğrudan Suriye topraklarına girmesinin önünü açmıyor. Suriye’deki teröristlerle ikili anlaşma çerçevesinde mücadele edilmesi gerektiğini söylüyor.

Şam, adres gösteriliyor.

Yazımızı Cahit Armağan Dilek’in Yeni Çağ Gazetesi’ndeki “Şam’sız Adana Mutabakatı olmaz” başlıklı yazısının son kısmı ile noktalıyoruz:

“ABD, Fırat doğusunda çekilmeyi koordine ve güvenliği sağlama adı altında ilave asker konuşlandırırken Menbiç'te sınır hattını Rusya ve Suriye askerlerine devrediyor. Menbiçin batısında Suriye ve Rus askerileri vardı ama Trump'ın çekilme kararından sonra daha görünür oldular, sayıları arttı devriyelere çıkmaya başladılar. Son gelen haberler ise daha da şaşırtıcı, sahadaki gelişmeleri resmi okuyamayanlar için. Çünkü Menbiç kuzeyinde Türk-Amerikan askerlerinin ortak devriye dolaştığı sınır hattına da Rus ve Suriye askerlerinin geldiği anlaşılıyor. Türkiye ABD ile anlaştı ABD çekilecek yerini Türkiye'ye bırakacak denildiği gün Kremlin ne demişti? Menbiç'te kontrol Suriye ordusuna geçti!Görünen o ki çift taraflı bir kandırılmaya maruz kalıyoruz. Sonuçta Adana Mutabakatı'ndan Erdoğan'ın hayal ettiği güvenli bölge çıkmaz. Adana Mutabakatı'ndan alacağımız ders, gecikmeden Şam ile doğrudan ve yoğun iş birliğine girmektedir. Şam'sız Adana Mutabakatı Türkiye'ye tuzak olur, aynen Menbiç Yol Haritası gibi. “