Atalarımız, edindikleri tecrübeleri gelecek kuşaklara aktarmak ve onların yaşadıklarını gelecek kuşakların yaşamaması için, tarihin yeniden tekerrür etmemesi için birçok anlamlı sözleri dile getirmiş, bu sözlerden birçoğu ise kulaktan kulağa günümüze kadar gelmiştir.

Gelmiş, gelmiş olmasına da çoğunluğumuz bu sözleri sadece edebi birer söz olarak kabul edip ders çıkarmayınca maalesef ki tarih tekerrürden ibaret bir hale dönüşmüş, yıllardır yaşanan sıkıntılar, sorunlar bir türlü aşılamamış.

Milli Şairimiz, Vatan, Şairimiz Mehmet Akir Ersoy;

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

"Tarih"i  "tekerrür"  diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?  Demiş ya ne güzel demiş…

İşte bizlerde bu sözleri masal yerine tam hisse alabilseydik keşke şimdi durumlar çok daha başka farklı olabilir, aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak yerine yada aynı sıkıntılarla, sorunlarla uğraşmak yerine başka şeylerle uğraşabilirdik.

Merhum Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy’un bu sözleri ile atalarımızın 40 kere ölç bir kere biç sözleri bir birini destekler babda görmüşümdür. Neden mi? Çünkü aynı sorun ve sıkıntıların yaşanması ibret alınmamasından kaynaklanıyor ve tarihi tekerrür ettiriyorsa bunun sebebi sorunların çözüm noktasında alınacak kararların 40 kere ölçülüp bir kere biçilmemesinden kaynaklanıyor. Yani bizler önce biçiyoruz sonra 40 kere ölçüyoruz.

Herkesin bildiği basit bir örnek var kumaş meselesi. Konuyu biliyorsunuzdur ama ben yine de hatırlatayım belki hisse alanlar çıkar diye .  Düşünün elimizde bir top kumaş var, kırk kere ölçüp bir kere biçersek bir top kumaştan kaç elbise çıkar, bir kere biçip kırk kere ölçersek kaç elbise çıkar. 40 ölçüp bir kere biçmez isek o bir top kumaş heba olup gider bir takım elbise bile çıkartamayız. Bunu hepimizde çok iyi biliyoruz, biliyoruz da hala bir kere biçip 40 kere ölçmeye kalkıyoruz. Tıpkı Sivas’ta yapılan yatırımlar da olduğu gibi.

Hani Sivas’ta önce proje çiziyoruz, sonra yer arıyoruz, sonra binayı yapıyoruz en sona alt yapıya geçiyoruz. Sonrada diyoruz ki eh burası yetersiz oldu yada yeri uygun olmadı veya aslında burayı şuraya yapsaydık şunu da buraya yapsaydık…

Eh be kardeşim şunu otur önceden 40 kere ölçsek  bir kere biçsek de, Sivas gelişmiyor, artı kazanımlar sağlamak lazım deyip durmasak ve tarihi tekerrür ettirmesek olmaz mı? Olur olurda sanırım işin erbabıyız diyenler ölçmesini bilmiyor ancak biçmesini biliyor. Demek ki ölçmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Ölçmeyi bilmeyenleri öğrenmeleri için usta bir terzinin yanına çırakmıgönderserk acaba..

Ama ya ustayı da kafaya alır ölçüyü unuttururlar ise ne olur?  o zaman vay halimize mevcut kumaştan ne çıkarsa demekten başka bir şey kalmaz geriye. Zaten mevcut kumaştan elbise çıkarmaya çalışmıyormuyuz?