Geçen haftaki yazımda sözünü ettiğim babanın durumunu açıklaştırayım. Bu baba, niyeti açısından harika bir baba. Oğlu için kendi bildiği en mükemmel babalığı yapıyor. Erişkin bakış açısı ile kendi yaşamında zararlı bulduğu bütün yaşantıların farkında. Ve bu farkındalıkla çocuğunu bütün içtenliği ile korumaya çalışıyor. Oğlu için en iyisini istiyor. En iyisinin olabilmesi için elinden geleni yapıyor. Bunun için; Çocuğu ile ilgili eşinin söylediklerini dikkate alıyor, Çocuğu ile ilgili gözlemlerini değerlendiriyor, Oğlu için yaptıklarını anlatıyor, Kendi geçmiş yaşantısından örnekler veriyor, Şu andaki yaşantısını anlatıyor, Onun okuması için yapabileceği fedakârlıkları söylüyor, Bol bol nasihat ediyor, Tehdit ediyor. Bütün bu durumlar gerçekleşirken çocuk sessizce dinliyor, hayır demiyor ve bildiğini okuyor. 16 yaşındaki M. İçin durum şu şekilde; Babam anca konuşur. Ben bir şey anlatmaya kalksam dinlemez. Sanki benim bütün hayatım okulum ve derslerimmiş gibi davranır. Beraber bir şey yapmak istediğimde her zaman işi vardır. Varsa yoksa kardeşim, hep onu kayırır. Kardeşimle bir sorun olduğunda sen onun abisisin, sen büyüksün der ama kendi başıma bir şey yapmak istesem sen onu yapamazsın küçüksün der. Her şeyime karışır. Hiçbir fikrimi, davranışımı beğenmez. Zaten benim fikirlerimi dinlemez. Hep kendi dediği olsun ister. Sürekli kendi zamanını anlatır. Bana hiç güvenmez, arkadaşlarımı da beğenmez.  Bilgisayarda oyun oynamama takmış. Beni kesinlikle dinlemiyor ve anlamıyor. Kendisi okumamış onun için bana baskı yapıyor. Sigaraya başlama diyor, kendisi içiyor önce kendisi bıraksın bakalım. Arkadaşlarına takılma diyor kendisi eve yatmadan yatmaya geliyor. Kendine bakmaz anca bana öğüt verir. Burada babanın bütün iyi niyeti ve içtenliği ile yaptıklarının gencin yaşamındaki yansımaları da bu şekilde.

Haftaya 16 yaşın normal özelliklerini paylaşalım.